HASTALIKLAR

Prof. Dr. Erdal KALKAN
- Boyun Fıtığı, Tedavisi ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Omurga Kanal Darlığı
- Omurga ve Omurilik Tümörleri
- Bel Fıtığı
- Boyun Fıtığı
- Beyin Tümörleri
- Navigasyon Yardımlı Beyin Tümörü Mikrocerrahisi
- Kafa Travmaları
- Hipofiz Adenomları
- Hidrosefali
- Doğumsal Beyin ve Omurilik Hastalıkları
- Skolyoz (Omurganın Yana Eğriliği)
- Anevrizma
- Arteriovenöz Malformasyon (AVM)
Hipofiz Adenomları
03.03.2018
Hipofiz bezi burun ve gözlerin hemen arkasında görme
sinirlerinin altında şah damarlarının hemen yanında sella isimli kemik oyuk
içerisinde yerleşmiş 0.5-0.6 gram ağırlığında bir sap ile beyine bağlantısı
olan ve hormonların salgılanmasını ve vücutta dengelenmesini sağlayan özel
bir salgı bezidir.
İnsan yaşamı boyunca bu bez içerisinde ve çevresinde bir çok
farklı hastalık gelişebilir. Bu bölgede gelişen hastalıklardan en sık görüleni
iyi huylu bir tümör tipi olan hipofiz adenomlarıdır. Bu adenomlar boyutlarına
ve hormon üretip üretmediklerinde bağlı olarak farklı gruplarda
incelenmektedir. Çapı 1 cm den küçük olan adenomlar mikroadenom çapı 1cm den
büyük adenomlar makroadenom olarak isimlendirilir. Hormon üreten adenomlar fonksiyonel
adenom, hormon üretmeyen adenomlar ise non-fonksiyonel adenom olarak
adlandırılır.
Vücuda aşırı derecede hormon salgılayarak hormon dengesini bozan
fonksiyonel adenomların en sık görülen tipleri: Prolaktinoma, büyüme hormonu
salgılayan adenomlar (akromegali) ve
steroid (kortizol) hormonunun
vücutta aşırı derecede salgılanması ile karakterize Cushing hastalığıdır.
Prolaktin doğum sonrası annenin göğüsünden süt gelmesini
sağlayan hormondur. Bu hormonun fazla salgılanmasına neden olan hipofiz
adenomlarına “prolaktinoma” denir.
Prolaktinoma kadınlarda adet düzensizliği, göğüsten zamansız süt gelme,
erkeklerde ise cinsel isteksizlik ve iktidarsızlığa neden olur. Göz
sinirlerine baskı yapmadan teşhis edilebilirse bu hastaların %90'ı sadece ilaç
tedavisi ile tedavi edilebilmektedir. Büyük çapta olup göz sinirine bası yapan
tipleri için ise cerrahi tedavi ön planda tutulmalıdır. Takip eden süreçte ilaç
tedavisi ile tümör tamamen kontrol altına alınabilir.
Büyüme
hormonu (GH) aşırı salgılayan adenomlar ise elde ayakta büyüme, yüzde
şekil değişikliği, ayakkabı numarasında artış gibi bulgulara sebep olurlar. Bu hastalığa
tıp dilinde “Akromegali” denir.
Akromegali mutlaka etkin bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu
tip tümörlerde cerrahi ile tümörün tamamen temizlenmesi ve hormon düzeylerinin
normal sınırlara gelmesi ideal tedavi yöntemidir. Ancak tek başına ameliyat
bazı hastalarda tamamen çözüm sağlamaz. Bu durumda ilaç tedavisi ve Gamma knife
gibi radyoterapi yöntemleri ek tedavi
yöntemleri olarak kullanılmaktadır.
Kortizol hormonunun (steroid) fazla salgılanmasına yol açan
hipofiz adenomları "Cushing
Hastalığı"na neden olurlar. Bu hastalarda fazla kilo
alma, ay dede yüz, ciltte çatlamalar, şeker hastalığı gibi bir dizi sağlık
problemleri görülür. Bu ciddi tablo mutlaka etkin bir şekilde tedavi edilmesi
gereken bir hastalıktır. Bu tip tümörlerde cerrahi ile tümörün tamamen
temizlenmesi ve hormon düzeylerinin normal sınırlara gelmesi ideal tedavi
yöntemidir. Ancak tek başına ameliyat bazı hastalarda tamamen çözüm sağlamaz.
Bu durumda ilaç tedavisi ve Gamma knife gibi radyoterapi yöntemleri ek tedavi
yöntemleri olarak kullanılmaktadır.
Bazı adenomlar ise “non-fonksiyonel”
hiçbir hormon dengesizliği yaratmadan sessizce büyümeye devam ederler. Zamanla belirli
bir boyuta ulaştıklarında baş ağrısı, görme yetisinde kayıp, göz hareketlerinde
bozulma gibi sağlık problemlerine sebep olurlar. Hormon salgılamayan non-fonksiyonel hipofiz adenomlarında
genellikle ilk seçilen tedavi cerrahidir.
Tüm hipofiz tümörlerinin tedavisinde ve takiplerinde beyin
cerrahı, endokrinoloji ve radyasyon uzmanlarından oluşan bir ekibe ihtiyaç
vardır. Tedavisine uzun soluklu hatta ömür boyu devam edilmesi gereken bir
hastalık grubudur.
Hipofiz adenomlarında kullanılan cerrahi yöntemler temel olarak
2’ye ayrılır. Uygun vakalarda burundan girilerek transsfenoidal ameliyat
yapılabilir. Bu yaklaşımda burundan girilir ve dışarıdan görünen bir
ameliyat izi olmaz. Bu yöntem mikroskopik olarak veya endoskopik olarak
uygulanabilir.
Diğer yöntem ise başın ön kısmında küçük bir kemik parçasının
kaldırılarak kafatasının açıldığı transkranial yaklaşımdır. Merkezimizde her
iki teknik de uygun vakalarda seçilerek başarıyla uygulanabilmektedir.














Beynindeki tümörden "Kaza"yla kurtuldu
Prostattan beynine sıçrayan 3 tümörden 4 saatlik ameliyatla kurtuldu
Felçli hasta, tekerlekli sandalyeyle geldiği hastaneden yürüyerek çıktı
Başarısı ile herkese örnek oldu
Omurga Kanal Darlığı
Tümör ağrısından Konya'daki ameliyatla kurtuldu
EV KAZALARI VE KAFA TRAVMALARI
10 saatlik tümör ameliyatı